top of page

Medya ve Modernite: Medyanın Sosyal Teorisi

Thompson, John, B.'nin (1995) ilk bölümü


Modern medya, sembolik üretim ve alışverişi geri dönülmez biçimde dönüştürdü.

Bu yaklaşım 2 anlamda kültüreldir:

(1) sembolik formlar anlamlıdır, (2) sembolik formlar sosyal olarak bağlamsallaştırılmıştır.

Teknolojik yönler, modern iletişim medyasının 'toplumsal yaşamın sembolik karakterini' derinlemesine yeniden işlediği gerçeğine karşı bizi kör etmemelidir.


Geertz'den başka bir deyişle, 'iletişim medyası, modern dünyada dönen çarklardır ve bu medyayı kullanarak insanlar kendileri için anlamlı ağlar üretiyor' [Clifford Geertzİnsan kendi ördüğü anlam ağlarında asılı kalmış bir hayvandır”]


Eylem, güç ve iletişim

Sosyal fenomenler, 'yapılandırılmış sosyal bağlamlarda gerçekleştirilen amaçlı eylemler' veya 'etkileşim alanları'dır (Bourdieu); bu alanlar kurumlar tarafından şekillendirilmektedir. Bireylerin alandaki konumları, güçleriyle yakından bağlantılıdır. Modern toplumlarda çeşitli iktidar biçimleri: ekonomik, politik, zorlayıcı, sembolik.

'Anlamlı sembolik formlar üretme, iletme ve alma faaliyetinden' kaynaklanır ve Kilise, okullar, üniversiteler, medya endüstrileri gibi kültürel kurumlar tarafından tutulur. Bireyler bu gücü kullanmak için 'bilgi ve iletişim araçlarından' yararlanırlar. Sembolik güç, olayların gidişatını, başkalarının eylemlerini etkileme ve hatta sembolik biçimler aracılığıyla olaylar yaratma yeteneğidir.


İletişim medyasının kullanım alanları

İnsanlar, sembolik formlar üretmek ve iletmek için teknik bir araç kullanırlar. Teknik medyanın bir takım özellikleri vardır:


1) Sembolik formun sabitlenmesi: Bu belirli bir ortamdan diğerine değişecektir: taş, kağıt, bant… Teknik medya bilgi veya sembolik içeriği saklayabilir, bunlar 'bilgi depolama mekanizmalarıdır', örneğin Sümer'de ekonomik işlemleri ve mülkiyeti kaydetmek için kullanılan en eski yazılar.


2) Yeniden üretim: Yani 'simgesel bir formun birden çok kopyasının üretilmesi; bu da sembolik biçimlerin metalaştırılmasını mümkün kıldı ve yazarları değil medya endüstrilerini korumak için telif hakkı yasasının ortaya çıkmasına neden oldu.


3) Uzay-zaman uzaklığı: Yani sembolik biçim, üretim bağlamından ayrılabilir. Yüz yüze iletişim, çok az uzay-zaman mesafesi gerektirir.




Thompson, bu kitabında çağdaş zamanlarda kitle iletişim uygulamalarına odaklanmıştır. Medyanın kitleleri değil niş pazarları hedef aldığını savunmuştur. Kitle iletişiminin sembolik biçimlerin yaratılması ve ardından biçimlerin kabulü arasında yapılandırılmış bir kopuştan oluştuğuna dair önermede bulunmuştur.


Modern örgütlerin gelişiminde medyanın rolünü anlamaya ihtiyaç olduğuna değinmiştir. Argümanlarında kapitalist bir ekonomide toplumsal hayatın hızlanmasından kaynaklanan sınıf algısını kullanan Thompson, kitapta bilginin ekonomik değer ve sembolik değer olmak üzere iki değer biçiminde olabileceği vurgulamıştır.





'Communication and social context (Thompson 1995)

Comments


Let’s Work Together

 

Address

Çağlayan, Park İş Merkezi

İstanbul

Stay in Touch

Thanks for submitting!

© 2035 by George Lambert. Powered and secured by Wix

bottom of page